
Şişko Osman : "Türkler halı
yapmasını bilirler, ama bakmasını bilmezler"
Halı ve kilim söz konusu olunca Osman Şenel'in adını duymamış olan hemen
hemen yok. Ama Osman Şenel olarak değil, kendisinin de tercih ettiği
şekilde, Şişko Osman olarak - artık zayıflayıp bu sıfatı haketmekten çok
uzaklaşmış olsada ! - biliniyor. Dededen kalma halıcılığı meslek olarak
değil, yaşama biçimi olarak seçmiş Şişko Osman. Halı ve kilim konusunda
kendisini sürekli geliştirmenin yanısıra, işiyle ilgili ona yeni bir
ufuk açabilecek bütün alanlarıda değerlendirmiş. Her gününü, Hatta
uykunun dışındaki her saniyesini halıyla kilimin kendine özgü kokusu ve
renk cümbüşü içinde geçirmekten duyduğu mutluluk yüzünden okunan Şişko
Osman VİZYON DEKORASYON'un sorularını cevapladı.
VİZYON - Kapalıçarşı'nın kapısından girince herkes "Şişko Osman"ın
yerini eliyle koymuş gibi tarif ediyor. Halı konusuyla yakından uzaktan
ilgili olup da adınızı-daha doğrusu lakabınızı-bilmeyen yok. Bu ünü
nasıl sağladınız.
ŞİŞKO OSMAN - Benim herhangi bir katkım yok. Esas katkısı olan genç
kızlarımız. Onların hazırlamış olduğu çeyizlik parçaları bularak buraya
getirmeye çalışıyoruz.
VİZYON - Nereden gönlünüze düştü halı sevgisi ?
ŞİŞKO OSMAN - Babamın dedesi de halıcıydı. Sekiz-dokuz yaşlarına kadar
halı üzerinde oynayarak büyüdük. Sevgi evvela ayaklarımıza değdi, sonra
her tarafımızı kapladı.
VİZYON - Kahire'de arap dili ve edebiyatı eğitimi yaptınız.....
ŞİŞKO OSMAN - Evet, zevk için. Dil öğrenmeye çok meraklı bir insanım.
Hala çalışırım, bu yaşta yine okurum.
VİZYON - Fransa'ya da aynı nedenle mi gittiniz ?
ŞİŞKO OSMAN - Hayır, orada siyasal ekonomi okudum.
VİZYON - Niye öyle bir dal seçtiniz ?
ŞİŞKO OSMAN - Malum Türkiye'de etiket şarttır. Bizde acaba böyle bir
eğitimle etiketten istifade edermiyiz düşüncesiyle buna karar verdik.
VİZYON - İstifade ettinizmi ?
ŞİŞKO OSMAN - Zannetmiyorum! Ama hiç olmazsa gelen yabancı
müşterilerimize karşı boş değiliz. Onların diliyle konuşuyor, onların
fikirlerini bilinçli olarak anlıyor, karşılıklı diyalog kuruyoruz. Bu
diyalogdan sonra da Türk halı ve kilimlerini anlatmaya çalışıyoruz.
VİZYON - Halı ve kilim konusunda üzerinde yoğunlaştığınız bir yöre var
mı ?
ŞİŞKO OSMAN - En çok boya üzerinde duruyorum ben. Halıda renk cümbüşü
var. Baktığınız zaman o renklerin nereden geldiğini tahmin etmek veya
bilmek gerek. Genelde güzel parçalar kök boyadan olur.
VİZYON - Kök boya zahmetli ve giderek daha az tercih edilen bir yöntem
değilmi ?
ŞİŞKO OSMAN - Öyleydi, ama şu anda eskiye dönüş var kök boya hususunda.
Araştırmalar yapılıyor, büyük başarılar elde ediyorlar. Mesela Konya
yöresinde, Ezine ve civarında, Ayvacık'ta kendi atalarından, yaşlı
kişilerden işi öğrenmeye çalışıyorlar. Bugün Taşpınar'da, Konya'da,
Sultanhanım'da kök boyayla uğraşıyorlar. Bir fabrikaya gidip te, bana şu
numaralı boyayı verin, demek başka, binbir meşakkatle gidip, dağ tepe
aşıp, bunların köklerini bulup istifade etmek başka. Üstelik bunlar daha
da ucuza malolur.
VİZYON - Kök boya nasıl elde edilir ?
ŞİŞKO OSMAN - Bunları tarif etmeye kalkışırsak sonu gelmez. Bugün
kullanılan yaklaşık 10.000 - 15.000 formül var.
VİZYON - Kök boyasıyla fabrika arasındaki kalite farkını alıcı nasıl
anlar?
ŞİŞKO OSMAN - Kök boyasıyla boyanan halı daha yumuşak olur, katlarken
ipek gibi dökülür. Halbuki fabrika boyalarının kullanıldığı halıda bir
sertleşme oluyor.
VİZYON - Buna niyetlenen bir satıcı, alıcıyı boyanın türü konusunda
kolaylıkla kandırabilirmi ?
ŞİŞKO OSMAN - Kandırma demeyeceğim ama, halıyla uğraşanları ikiya
ayırmak gerekir. Bir, halı ticareti yapanlar, iki, halıyı sevenler.
VİZYON - Ama o insan halıyı seven birine gittiğini nasıl bilecek ?
ŞİŞKO OSMAN - Onu araştıracak artık. Bir araba alırken nasıl
araştırıyorsa, öyle.
VİZYON - Halı sevenlerle, halı ticareti yapanı ayırdetmenin yolu nedir?
ŞİŞKO OSMAN - Çok zor. Halıyı sevenler parayı düşünmez. Karşı tarafta
halıyı seven birini gördü mü, hemen halının iyi taraflarını göstermeye
çalışır.
VİZYON - Ama bu işe sadece ticaret gözüyle bakanlar da bunu yapıyor.
ŞİŞKO OSMAN - Hayır o şekilde yapmaz. O size bakar, hoşunuza gittiğini
anlarsa malını metheder. Zaten o da maldan anlamaz.
VİZYON - Halı sevenler biraraya gelirmi ?
ŞİŞKO OSMAN - İster istemez! Dünyanın her tarafında birbirleriyle
ilişkidedirler. Ben şunu şurada gördüm, alamadım, sen de gidip bir
baksana, diye haberleşmeler olur.
VİZYON - Sizin çok halı-kilim seven, ama parası olmadığı için sürekli
gelip bakıp, alamadan giden müşterileriniz var mı?
ŞİŞKO OSMAN - O şekilde haddinden fazla dostum var. Alabilen zaten halı
tüccarına gider bize gelmez.
VİZYON - Siz kime satıyorsunuz o zaman?
ŞİŞKO OSMAN - Şunu bana sakla, bir müddet sonra para temin edersem gelip
alırım, derler. Biz de saklarız, çünkü biliyoruz ki, bunu sever.
Biliyoruz ki bu halı onun evinde olduğunda hırpalanmaz. Önemli olan
halıyı öldürmemek.
VİZYON - Halı nasıl yaşatılır?
ŞİŞKO OSMAN - Bakımla. Malına göre bakım ister. Boyasına, yöresine göre
bakım ister. Her yörenin ayrı bir bakım sistemi vardır. Her gün halıyı
yıkarsınız yada sopayla döverseniz, her gün elektirik süpürgesiyle
bitirinceye kadar zedelersiniz, bu halıyı öldürmekten, hor kullanmaktan
başka bir şey değildir.
VİZYON - Diyelim ki, gittiğiniz bir yerden o yöreye ait bir halı veya
kilim aldınız. Satan insan size onun özel bakım koşullarından sözetmiyor
ki; zaten büyük bir ihtimalle o da bilmiyor.
ŞİŞKO OSMAN - Genelde öyledir. Türkler halı yapmasını bilirler, ama
bakmasını bilmezler. Biz gittiğimiz yerlerde nasıl bakım yapılacağını
söyleriz. Aman dikkat edin, şuna naftalin koymayın, onun yerine kırmızı
biber yada tütün yaprağı koyun deriz. Bizim gibi halı sevenlerden
öğreneceksiniz. Size başımdan geçen komik bir olayı da nakledeyim: Bir
gün Beyazıt'ın arka sokaklarında dolaşıyordum, baktım genç bir kadın,
kıymetli bir halıyı çıkarmış balkona sopayla dövüyor. "Aman kızım yapma,
ona vuracağına gel bana vur" dedim. Laf atıyorum zannetti, "terbiyesiz
ihtiyar, yaşından başından utan" dedi. "Senin kocan akşam kaçta evde
oluyor?" dedim. Yedide geliyormuş, o saatte gittim. Gündüzki olayı
anlattım, "Sat bana o halıyı" dedim. Paraya da ihtiyacı varmış hemen
sattı şimdi o halı bende.
VİZYON - Çocuklarınız da bu sevginizi paylaşıyor mu?
ŞİŞKO OSMAN - Bir tanesi benimle çalışıyor. Dört tane de yeğenim var.
Onlara bütün bildiklerimi telkin etmeye çalışıyorum.
VİZYON - Halıcılık meşakkatli bir iş midir?
ŞİŞKO OSMAN - Çok yorucudur. Altı metrelik bir halıyı iki defa kaldırıp
indirinde anlayın. Sonra müşterinin karşısında bir halıyı belki 10
dakika havada tutma olasılığı vardır. Ayrıca okuyacak, tetkik edecek,
öğreneceksiniz. Yabancı dilde öğreneceksiniz.
VİZYON - Halıya-kilime gösterilen ilgiyi yeterli buluyormusunuz ?
ŞİŞKO OSMAN - Şu anda bize gelen dostlarımızın %80'i Türk'tür. Bu bize
gurur veriyor. Eskiden %80 yabancı, %20 türk geliyordu. Şimdi Türkler
kendi öz varlıklarına sahip çıkmaya çalışıyorlar. Biz bunu daima telkin
ediyoruz. Aman halı satmayın, bize de vermeyin, muhafaza edin, evinizde
kullanın diyoruz.
VİZYON - Şimdiye kadar alamadığınız, içinizde kalan, ya da başkasına
kaptırdığınız halı-kilim var mı?
ŞİŞKO OSMAN - Tabii. Evimi satıp ta halı aldığım oldu benim. Bir yerde
beş-altı tane eski halı vardı, onları almamazlık edemezdim. Halı sevgisi
bambaşkadır. Bizim için halı, bir yaşam tarzıdır.
VİZYON - Aileniz varınızı yoğunuzu halıya yatırmanıza karşı çıkmıyormu?
ŞİŞKO OSMAN - Sormayın! Karım benimle mücadele halinde mutfak masrafını
üç kuruş daha arttırmak için, ben eldekini avuçtakini halıya bağlıyorum.
VİZYON - Yöre olarak tercihiniz var mı?
ŞİŞKO OSMAN - Bir sanatkarın nereden çıkacağını bilemezsiniz. Bu Cenab-ı
Hak'ın vermiş olduğu bir kabiliyettir. Bizim aradığımız halı tamamen
özgün olmalı. Çünkü halı sizinle konuşur. Renkler size yapanın mutlu
yada mutsuz olduğunu söyler. Okur-yazar olmadığı için imzasını bir
dalla, bir çiçekle bize bildirebilir. Örneğin sonuna bir gül koyar ve
biz anlarız ki adı Gül'dür. Şimdiki gibi fabrikasyon, bir tane tezgah,
binlerce kız, oturup bir modeli dokuyacaklar, öyle değil. Bizim
aradığımız bu değil.
VİZYON - Sizinle yapılan bir röportajda televizyon geldi ve halıcılık
bitti, diyorsunuz. Televizyonun ilk yıllarında kamyonla köy köy dolaşıp,
eski halıları alıp yerine televizyon verdiğinizi duydum. Bu edindiğiniz
dalı kesmek değilmi?
ŞİŞKO OSMAN - Zaten halı yapmıyorlar ki. Kendi televizyonu yoksa komşuya
gidip seyrediyor, ama halı dokumuyor. O kamyonla televizyon dağıtmak
hikayesi biraz abartılı, ama halısının karşılığında televizyon isteyene,
yeni buzdolabı isteyene almışızdır. Eskiden genç kızların göz nuru,
zevki, düşünceleri halıdaydı. Evlendiği zaman büyük bir gururla
götürüyordu evine. Şimdiki genç kızlarımız ne kadar haftalık alacağını
düşünüyor. Her fırsatta televizyonun karşısına geçip pembe dizi
seyrediyor. Eskiden gece yarısına kadar oturup kalkıp halı dokurlardı.
Çünkü tezgahları önlerindeydi. Şimdi ya kooperatifte ya da bir atölyede
halı dokuyorlar.
VİZYON - Kooperatif yada atölyede dokunmuş bir halıya dükkanınızda yer
vermezmisiniz?
ŞİŞKO OSMAN - Farkı göstermek için bir kaç tane bulundururum. Fark göze
batar hemen. Sahte bir mücevherle hakiki bir mücevheri insan anlamasa
bile içgüdüsel olarak bunların farkını görebilir. Birisi daha parlaktır,
daha hoştur. Diğeri ise mattır. İstedikleri kadar uğraşsınlar, arada
mutlaka bir fark vardır.
VİZYON - Bütün dünyada iyi bir halı çok kıymetli. Türkiye'de halıcılık
bu kadar önemli olmasına rağmen, müzayedelerde halılarımızın pek yeri
yok. Bunu neye bağlıyorsunuz?
ŞİŞKO OSMAN - Kadrini bilen bilir. Bizde halı ilkel yöntemlerle
yapıldığı için, insanlar ticari bir düşünceye sahip olmadıkları ve
halıları çeyiz olarak sakladıkları için güzellikler tektir. Ama örneğin
İran'da kooperatif ve atölyelerde yüzyıllar önce bu işe başladılar ve
bunu Avrupa'ya kabul ettirdiler. Biz daha yeni yeni yapıyoruz. Şimdi
yapım itibariyle Türkiye'deki potansiyel eskiye göre 100 kat arttı.
Bugün Hereke'nin ipek halısı dünyada tanınıyor. Demek ki, bizim şu anda
ticari olarak yaptığımız halılar, dünya ile rekabet halindedir. Bunlar
zamanla eskidiğinde belki de İran halılarından kat kat üstün değerler
taşıyacaklar.
VİZYON - Şu anda en çok prim yapan yöre Hereke mi?
ŞİŞKO OSMAN - Kayseri, Konya, Sultanhisarı, Niğde yöreleri de Avrupa
piyasasının zevklerine göre yönlendiriliyor.
VİZYON - Sık sık dolaşırmısınız bu yöreleri?
ŞİŞKO OSMAN - Eve sık gidemediğime göre demek ki sık sık geziyorum!
VİZYON - Bu kadar yıl sonra, karşınıza çıkan bir halıda daha önce
rastlamadığınız, yepyeni bir şeyler keşfetmeniz söz konusu olabilirmi?
ŞİŞKO OSMAN - Bir derya içinde bir bardak su içtim. Koskoca bir derya
bu. Hergün yeni şeyler öğreniriz.
VİZYON - Bunu kesinlikle satmam, diye ayırdığınız halı ve kilimler var
mı?
ŞİŞKO OSMAN - Biraz sonra size göstereceğim, yan tarafta bir oda var,
orada sadece kendime ait, satmadığım halı, kilim ve eski elişleri var.
Yöresinin tek örneğiyse hiçbir zaman satmam. Mesela Konya'nın bir
köyünde imalat 70-80 yıl önce durdu, o yörenin malını satmam. Güzel
olmasada, sırf o yörede tek olduğu için satmam.
VİZYON - Halıyla kilim arasında ayrım yaparmısınız?
ŞİŞKO OSMAN - Olanak dışı, ikisi amca çocuklarıdır.
VİZYON - Halı kadar sevdiğiniz başka ne var?
ŞİŞKO OSMAN - Okumak. Genelde teknik konularda okurum. Halı ve
kilimlerle ilgili tüm yayınları takip ederim.
VİZYON - Bu konuda araştırma yapanlar sık sık sizinde kapınızı
çalıyorlarmı?
ŞİŞKO OSMAN - Tabii, bazen itirazlarımız oluyor. Bu böyle değil,
yanlışınız var, diyoruz. Telefonlaşıyoruz, fakslaşıyoruz. Bakıyoruz,
ikinci baskıda düzeltmişler. Bu şekilde bilgiyi birbirimize aktarıyoruz.
VİZYON - Halısını size satmaya kıyamayanları nasıl ikna ediyorsunuz?
ŞİŞKO OSMAN - İkna diye bir şey yok, gönül rızasıyla. Genelde 50 yaşın
üzerindekiler satarlar. Rakam söylemezler satarken, ihtiyaçlarını
söylerler, biz de hak geçsin istemeyiz.
VİZYON - Halılarda, kilimlerde gördüğümüz motifler genellikle nelerin
simgesidir.
ŞİŞKO OSMAN - Bolluk simgesi, Allah'a yakarış en çok kullanılanlar.
VİZYON - Sevmeyene halı satmayız, dediniz. Müşteriye karşı öyle bir
ayrım yapabilirmisiniz?
ŞİŞKO OSMAN - Müşteri kendisini belli eder. Halı sevgisi bakanın
gözünden anlaşılır. Ticari bir alışveriş yapacağını anladığımızda ticari
mal açarız. Renginiz, ebadınız nedir, deriz. Zaten bir müşteri ebat
verdi mi, benim için ticari sınıfına girer.
VİZYON - Dekorasyonuna uygun halı arayanları eleştiriyor, halıya göre ev
döşenmeli, diyorsunuz. Bunu yapan tanıdıklarınız var mı?
ŞİŞKO OSMAN - Çok. Daha oturacakları ev inşa edilirken gelip halı alıp,
dekorasyonlarını o halılara göre yapacaklarını söyleyenler var.
|